Güncelleme Tarihi:
ALMAN televizyon kanalı ARD/WDR ve İngiliz gazetesi Sunday Times, 208 ülkeden 5 bin profesyonel atlete ait 12 bin kan testinin sonuçlarını içeren bir veri bankasını inceledikten sonra, “Son yüzyılda madalya alan atletlerin en az yüzde 15’inin doping yapmış olduğunu düşündüklerini” söyledi.
2001-2012 yılları arasında yapılmış kan testi sonuçlarını içeren veri bankasındaki sonuçlarda olimpiyat ve dünya şampiyonalarında dayanıklılık gerektiren kategorilerde madalya kazanan atletlerden 3’te 1’inin testi sonuçlarının “şaibeli” olduğunun görüldüğünü söyleyen Sunday Times, yetkililerin sonuçları sorunlu hiç bir atletten madalya geri almadığını belirtti.
‘KAYGILANAN BİR YETKİLİ’ SIZDIRDI
Söz konusu veri bankasının yıllar boyunca Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF)’nin Monaco’daki merkezinde kilit altında tutulduğu ancak son dönemde doping salgınının boyutlarından endişe duyan bir yetkili tarafından basına sızdırıldığı açıklandı.
Sunday Times, veri bankasını basına sızdıran kişinin “Doping yapan atletlerin isimlerinin gizli tutulmasını istediğini” belirtti. Gazete “Sadece bu sızıntılardan bağımsız olarak doping yaptıkları gerekçesi ile ceza almış olan atletlerin testlerindeki şaibeleri isim vererek açıkladıklarını” dile getirdi.
Veri bankasını basına sızdıran kişinin IAAF’nin bir an önce yaygın doping uygulamalarının önüne geçecek önlemler almasını istediği de açıklandı.
ÖLÜME KADAR GİDEBİLİR
Veri bankasındaki sıradışı kan testi sonuçlarını inceleyen uzmanlar, bir çok atletin kan testi sonuçlarının “kan artırma (Blood boosting)” işlemine işaret ettiğini söyledi.
Uzmanlar bu yöntemin bir sporcunun 5000 metrelik koşuyu 30 saniye erken bitirmesini sağlayabileceğini düşünüyor. Bu bir çok yarışta birinci ile sonuncu arasındaki süre farkına denk geliyor. Sunday Times adına verileri inceleyen uzmanlar, 21 atletin sonuçlarının “hastaneye kaldırılmalarını gerektirecek kadar sıradışı olduğunu”, kalp krizlerine ve ölümlere neden olabileceğini dile getirdi.
UTANÇ VERİCİ BİR GÖZ YUMMA
Yıllardır profesyonel atletlerin kan testi sonuçlarını inceleyen ve EPO’nun kandaki varlığını tespit edebilen ilk testi geliştiren bilim insanı Robin Parisotto konuyla ilgili olarak, “Bu denli anormal bir grup kan testi sonucu görmedim. Çok sayıda atlet rahatça doping yapmış ve ceza almamış. IAAF’nin bunlar olurken hiç sesini çıkarmamış, olan bitene göz yummuş olması da kabul edilemez” dedi.
Şüpheliler arasında 3’üncü sıradayız
Rus atletlerin yüzde 30’u, Ukraynalıların yüzde 28’i, Türklerin yüzde 27’si şaibeli kabul ediliyor.
VERİ bankasındaki test sonuçlarını ülkelere göre de inceleyen uzmanlar, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna’dan sonra şaibeli test sonucu en yüksek olan ülke olduğunu tespit etti.
Araştırmacılar Rus atletlerin yüzde 30’unun, Ukraynalı atletlerin yüzde 28’inin Türk atletlerin ise tam yüzde 27’sinin kan testi sonuçlarının “şaibeli” olduğu belirtildi.
Türk atletizmi, son yıllarda arka arkaya doping iddialarıyla sarsılmıştı.
Dopingle savaşa yılda 2 milyon $
IAAF, skandalın ertesinde yaptığı açıklamada 2009 yılında “Biyolojik Pasaport” uygulamasına geçildiğini vurguladı. IAAF yetkilileri, “Bu dönemde tüm doping karşıtı organizasyonların toplamından daha fazla iş yaptık. Şu anda şike ile baş etmek için yılda 2 milyon dolar harcıyoruz” dediler.